Deniz kıyısında başlayan bir hikaye
- Sinan Hobeş
- 8 Eyl
- 2 dakikada okunur
Bazı taşlar, yolunu kaybetmez. Seni bulmak için dalgaların kıyıya bıraktığı bir hediye gibi karşına çıkar. denizin büyüsü koleksiyonu da işte bu rastlantılardan doğdu.
El yapımı ve sanatsal bir takı markası olmanın en keyifli yanı, yeni bir koleksiyon yaratma süreci. Ben Betina, jewels for joy’un kurucusu ve tasarımcısıyım. Bana göre ilham, en sıradan anların içinde gizli. denizin büyüsü koleksiyonu da çok gündelik ve sade bir konseptten doğdu: deniz kenarında olmak, deniz kokusunu hissetmek, dalgaların yanında vakit geçirmek…
İstanbul’da doğup büyüdüm. Çocukluğum adalarda geçti. Annem, anneannem, tüm ailem adeta balık gibiydi. Denizde ve deniz kenarında vakit geçirmek hayatımın büyük bir parçası. Ben de küçüklüğümden beri sahillerden taşlar ve midyeler toplardım. Biliyorum, bunu yapan birçok kişi vardır: kıyıda taşları karıştırmak, şekillerini bir şeylere benzetmek, sonra bu taşları yeniden denize bırakmak… O sırada denizin huzurunu içine çekmek…
denizin büyüsü koleksiyonundaki tüm tasarımlar, denizle ilgili dokulardan ve formlardan esinleniyor. Bazılarında gerçekten denizden toplanmış taşlar var; bazılarında ise denize dair imgelerin ve duyguların yansıması. Bu taşları toplarken ya da onları değerli metaller ve doğal taşlarla birleştirirken elimde net bir plan yoktu. Ta ki çok sevdiğim ressam Paul Klee’nin 1925 tarihli Fish Magic tablosunu yeniden hatırlayana kadar. O eserdeki gizemli atmosfer, koleksiyonun görsel dünyasını belirledi. Klee’nin siyah boyayı kazıyarak alttaki renkleri ortaya çıkarması gibi, bu takılar da denizin içindeki hislerden ve tesadüfi formlardan doğdu. Mum modelleme tekniğiyle elde üretilen tasarımlar, tıpkı kıyıda rastlanan sürpriz taşlar gibi eşsiz ve biricik. Hatta koleksiyondaki bir çok tasarım sadece bir adet, yani biricik. Kalıbı yok, tekrarı yok.
Her bir parçayı, denizin verdiği huzuru ve duyguları yanında taşıyabilmeniz için tasarladım. Bu koleksiyon, yalnızca mücevherlerden ibaret değil; aynı zamanda birer hafıza parçası. Hem kayaların, yani yerkürenin; hem de deniz kıyısında paylaşılan o kolektif iyileştirici hissin hatırasını barındırıyorlar.
Sevgilerimle,
Betina